• birincicoguldanismanlik@gmail.com
  • Kartaltepe Mahallesi İncirli Caddesi No:72 Daire:12 Bakırköy/İstanbul
  • +90 501 048 96 18 / +90 543 714 17 10

Yazılar

Zaman ve Emek



İnsanları kaderleri karşılaştırır.

Karakterleri yakınlaştırır.

Kararları anlaştırır.

Davranışları uzaklaştırır…

 

“Zaman” ve “Emek”

Çift olmak…Biz olmak…

O kişinin hayatında seçenek değil öncelik olabilmekle alakalıdır.

Birbiriyle geçirecekleri kısıtlı zaman dilimleri olduklarında birbirlerine önem vermek ve zaman ayırmakla ilgilidir.Hele ki şu anki çalışma,iş,eğitim hayatında…Zaman yaratabilmek ona değer vermektir ona yaklaşmak paylaşmaktır.

Biz olmak.. sevmenin yanında güven vermekle de alakalıdır.Yanında o olmadığında nerde ,kimle ,nerede ,ne zaman ve alacağı kararlarda aklının şüphe etmemesi ve ona inanmak güvenmek.Bir insana Güvenmek o kadar kıymetli bir duygu ki…Ve o güvenilir kişi olarak görülmek. “Güven” duygusu istikrarla kazanılır.Ağızdan çıkan söz ile davranış birbiriyle uyuştuğunda.Verilen sözler tutulduğunda…Kandırılmadığında…İstikrarlı birbirini besleyen kararlar alındığında…Davranışlar tutarlı olduğunda gelişir.Güven tutarlılık ve doğrulukla kol kola yürür.Güven almadan önce verilir birde..

Çift olmak kalabalığa ihtiyaç duymadan (ki her zaman arkadaşlar ve farklı ortamlar zaten olacak bunu hayatımızdan çıkarmak değil bahsettiğim…)birlikte bir çok şeyi yapmayı istemek ve denemektir.Hem duygusal birliktelik, hem cinsel birliktelik,hem arkadaş olabilmektir.Farklı mekanlara girmek, bir sürü şey üzerine konuşabilmek, yemek yapmak/ yemek, dizi izlemek,içmeye gitmek, tatile gitmek, oyun oynamak, dans etmek, yürümek, birbirine bir şeyler okumak,sadece oturmak,sadece yatmak …vs. bir sürü şey..Ve bunun için fırsat oluşturabilmek, karşıdakine ön yargı ile yaklaşmamak önemlidir.Sen senin zihninle ve sadece şu an’a kadar gözlemlediklerinle ancak onu tanırsın, gerçek o, o mu acaba?

Hastalık olur.Zor kararlar olur.Ailevi problemler olur.Farklı düşünceler fikir ayrılıkları olur.Öfke patlaması olur.Sinirlenmek olur.Kızmak olur.Kıskanmak olur.Özlemek olur.Korku olur.İnsana dair tüm duygular,davranışlar olur.Her şey olur.Kimse mükemmel değil bu hayatta,mükemmel olmaya çalışmıyorda… Birbirine merhem olabilmek diye bir şey var.Karşındakinin anlattığı şeye bir cümle ile karşılık vereyim diye değil de, anlamak için dinleyebilmek var.Zor dakikaları yönetebilmek var.Tos pembe olan şeyler gibi karanlıkları da yönetebilmek ve buradaki şu an’a kadar yaptığımız davranış ve düşünce repertuarını genişletip,şöyle de bakabilirim olaya böyle de davranabilirim başka bir yol mümkün diyebilmek var.Her dakika kendi gelişimini dönüşümünü yaratır insan.Kötü anlar,zor anlar,maddi manevi her ne olursa olsun önce onun sesini duymak,önce ona anlatmak paylaşmak istemek önce o olsun yanımda diyebilmek çok kıymetli.Bu ideal olandır.. ideale yaklaşmak zaman ve emekle olur.Ve birbirini tanıdıkça ve paylaşımlar artıkça…

Zihninde ket vurmadan ben bu aktiviteyi sevdiğim insanla baş başa yapmak istiyorum diyip yapmak, denemek..Kısacası birbirine isteyerek ve emek harcayarak “zaman” ayırmak.Birbirine zaman ayırmadan paylaşım yapmadan o çift ilişkisi kuvvetlenmiyor!Zamanım yok diyor bir çok insan.. Bu değil! Şu an başka kişiler veya başka uğraşlara zaman ayırıyorum önceliği onlara verdim sana ve senle yapacaklarımıza değil demek bu!!!

Baş başa yapılan aktivitelerin artması.. Aynı zamanda da kalabalık yapılan aktivitelerde de biteyselliğini koruyarak biz diyebilmek,yan yana o kalabalığa girebilmek…

Her birey yalnız doğar..Yalnız gelişir.(Kalabalığın içinde yalnız gelişir…)Engelleyen değil destekleyen,anlaşılıyorum anlamak için çaba sarf ediyor karşımdaki diyebilmek, benim şöyle bir sözün davranışım vardı onunda vardı şimdi öğrenerek dönüştürüyoruz daha iyisi ve güzeli için diyebilmek.Ben buyum! demek kadar sığ bir düşünce olamaz.İnsan oğlu her gün evrimleşir değişir düşünce olarak,duygu olarak,davranış olarak…

 

Tek başına vakit geçirmek,kendine bakabilmek.Ben ne istiyorum, nereye gidiyorum? Ne yapıyorum? İnsanın evi sadece kendisidir ve o evi güzelleştirmekte,ona bakmakta o kişinin kendi elindedir.İnsan seçimleri ve aldığı sorumluluklarla bu hayatta var ve ilerliyor.

Arkadaşlarınla,ailenle vakit geçirebilmek.Sevdiğin adamla/kadınla baş başa vakit geçirebilmek.Özel An’lar yaratmak.Ve bunlar arasında dengeyi kurmak kendini vererek o An tam orada olarak zamanı yaşayabilmek.Bir ilişki içinde olup , bir topluluğum grubun üyesi olup kendini yalnız hissetmek ,değersiz hissetmek, ne duygularım ne düşüncelerim görülmüyor kadardan incitici ve üzücü bir duygu yok..Varlığın içindeki yokluk…Ne acı…

Hele hele bir şeyleri kurmaya ,başlatmaya, sağlamlaştırmaya çalışıyorken ,istiyorken o ilişkiye zaman vermek,emek vermek ,sevgi vermek çok kıymetki ve değerli.Sadece pür duyguları söylemek,ifade etmek bunları yaşamak değildir hayat! Bunlarla beraber gerçek olarak hayatına bir şey katmak istiyorsan emek vermek gerekir ,çalışmak gerekir ,uğraşmak gerekir o uğurda…Bu hayatta güzel bir aşk birliktelikte istiyorsan elini taşın altına koyup emek harcayacaksın davranışlarına,düşüncelerine,duygularına bir bakacaksın o insana ve kendine bakacaksın.Bu hayatta güzel bir aile istiyorsanda,çocuk yetiştirmek istiyorsanda onu oluşturmak için zaman ve emek harcayacaksın.Mutlu çocuklar mutlu eş hediye paketinden çıkmıyor.Kişiler besliyor birbirini ve oluşturuyor.GüZel bir kariyer iş ortamı,ilerlemek istiyorsanda emek ve zaman haclayacaksın, kendini geliştirip çalışacaksın.

Sadece tembeller oturduğu yerden bir şey yapmadan,bir davranış göstermeden,çalışmadan,emek harcamadan değişim isterler. Değişim insanın kendi içinde başlar.Hareket ettikçe emek harcadıkçada o dönüşüm olur.Zamanla sırayla olur…

Sevgi göstermek,sevdiğini sözel olarak söyleyebilmek,davranışlarınla ona değerli özel olduğunu hissettirmek,şefkatle bakabilmek yaklaşabilmek.Sarılabilmek içten gelerek. Elini tutabilmek ,öpebilmek.Şımarır diye ketlememek kendini içindeki güzel duyguyu verebilmek.Bunlar için çekinmemek. İnsanoğlu sevilmek,bunu içten hissetmek ve anlaşılmak istiyor.Tüm insanlar bunu istiyor.Gerçek sevgi her şeyi çözer yeter ki bunu paylaşan kişiler olsun…

Bu hayatta hiç bir şeyin garantisi yoktur.

An’lar … var… Kendini iyi hissettiğin An’lar.. Bunlar çoğaldıkça hayattan zevk almak var.Birine iyi gelen diğerine iyi gelmeyebilir.Daha önce karşılaşmadığın bir davranış bir söz insana ağır veya zor gelebilir.Koşulsuz kabul edebilmek, farklı gelse de anlamaya çalışmak çok kıymetli.Bir sürü duygu barındırıyor insanoğlu içinde korku,endişe,mutluluk,üzüntü,kıskançlık,kızgınlık,sevinç….Her insan başka şeyi katar diğerine her olay başka şeyi katar her mekan başka şeyi katar.İyi veya kötü değişen söylemlerdir.Doğru ve yanlışta…Sadece geçmişten bu güne istikrarlı gelen bazı genel geçer öğretiler,söylemler,tecrübeler vardır insan zihninde. Asıl olan şey “farklılık”tır. Farklılıkları ne kadar koşulsuz yargılamadan kabul edebiliyoruz.Her şeyi kabul etmek zorunda da değiliz tercihlerimiz,sınırlarımızda olabilir..bu hayatta her şey olabilir mümkün.Olabilir!!!

Kısaca bu hayatta ne istiyorsan.Her şey için geçerli bu.Önce zaman ,emek ve sevgi harcamak gerekiyor…Her insan bir insanla,bir olayla,bir mekanla her zaman değişim ve dönüşüm içindedir.Oturduğu yerden hiç bir şey yapmadan bu tarihe kadar ne bir aşk hikayesi yazıldı.Ne bir savaş kazanıldı.Ne bir kariyer yapıldı.Ne dünya gezildi.Ne çocuk büyütüldü.Güzel ve başarılı olaylarda…Güzel ve başarılı kişilerde bu hayatta hep zaman ve emek harcandı…

 

Uzm. Psk. Dan. & Psikoterapist 
Ece Özge Karakuz

Yazılar