Tekrar hatırlamaya ihtiyaç duyduğunu hissettim. Boşluk dışarıdan değil, içeriden doluyor.
Bağlanma yetisi, bir ilişki garantisi değil, bir ilişki kurma ve yaşama şekliydi unuttun mu yoksa? İlişki sırasında mutlu etmeyen bir ilişkiyi sonlandırmak, yalnız kalabilmeyi ve başka bir zaman başka bir ilişki kurabilmeyi de sağlardı bu yeti.
Tek başına kalmak ile, yalnız bırakılmak hayli farklı durumlar. Birinde trenden inip bir istasyonda kalmayı tercih edersin, diğerinde ise tren senin önünden geçip gider ve sana istasyonda kalmaktan başka seçenek bırakmaz. Bambaşka şeyler yani.
Bağlanabilmek için yara almaktan ya da eski yaralara darbe almaktan çokta korkmamak gerekir. Kendini korumak için bağlanmamayı, ve kısa ilişkilere sığınmayı tercih ediyorsun belki de.
Sana aşk yaşatacak insandan özenle kaçtığına eminim. İçten içe bilirsin ki, Aşk insanı kırılgan hale getirir. Ancak kırılmaktan, incinmekten, acı çekmekten korkarak da bağlanmak mümkün değil ya hani.
Hem can acısı korkunun zehrini almaz mı? Acıya dayanma gücümüz arttıkça bağlanmaktan köşe bucak kaçınmadığımızı görmez miyiz? İşte o zaman yağmur başlar başlamaz sığınağına geri dönmek yerine , şemsiyeni kapatıp hayatın seni biraz ıslatmasina izin verebilirsin.
Hem sırılsıklam aşık olmak hiçte fena bir duygu değil. Sana insan olduğunu hissettirir ve farklı lezzetler yaşatır. Asla yapmam dediğin şeyleri yapabildiğini görür, kendini daha iyi tanırsın. Kendini daha yakından tanımak için değmez mu buna?
#bağlanmak
#ruhumdakalan
#eceözgekarakuz
Levent,Beşiktaş