Buğulu sabahlara perde araladığı ıslak toprak kokusunda,
Dilinin ucundaki gece içtiği şarabının buruk tadında,
Karanlıktan haz duyan birisi için, göremediği şeyleri sayamamak çokta gerekli olmadığında,
Hangi rakam gönüllü diye sorduğunda,
Tanıklık etmesi için diğer hepsini çağırdığında,
Bazen saatlerce gidilen bir otobüs yolculuğunda, Bazen tek başına yaşadığı bir şehirde ve yalnız kaldığı evde,
Bu yalnızlığın gerçek doğruluğunda,
Aile, bir hayat arkadaşı, dost, belki doğruluğuna inandığı bir ilkeyi beraber savunduğu insanların varlığında,
Biraz da kendine yılgınlıklarında,
Genzinde sigara dumanını harmanlayıp nefes aldığında,
Fütursuzca uyumak istediği yüzü soğuk yastıklarda,
Denizin üstü köpürürken bindiğin kayıkta,
Hayatta olması ihtimal şeylerde,
Her nasıla tahammülde,
Ve yine ona gerçeği hissettiren kendi benliğini tanıması ve hayatı anlaması için gerekli en büyük etken biraz 'zaman'da... biraz da 'yalnız' kalmakta...
19.03
Belgrad/Sırbistan
#eceözgekarakuz
#ruhumdakalan