• birincicoguldanismanlik@gmail.com
  • Kartaltepe Mahallesi İncirli Caddesi No:72 Daire:12 Bakırköy/İstanbul
  • +90 501 048 96 18 / +90 543 714 17 10

Yazılar

Varoluşçuluk Hayatıma Ve Terapi̇me Ne Katabi̇li̇r?



 

Seçim, sorumluluk , zaman, anlam, özgür olmak, ölüm ,yalnızlık… İşte tüm bu kavramlar hayatım boyunca içinde yüzdüğüm hayat okyanusunun her bir dalgasında benimle hemhal olan kavramlardı. Bu kavramlar üzerine okumak ve düşünmek benim varoluşçuluk ile yolumun kesişmesini sağladı. Hiçbir karşılaşma tesadüf olmasa gerek düşüncesi yine zihnime yerleşiverdi.

Bu kavramlar üzerinde düşünmek, kendi hayatıma dahası kendime uzun uzun yolculuklara çıkmamı sağladı. Ve daha anlamlı (an’lık değişen ve bunu kabullendiğim) yaşamam için bana rehberlik etti. Canlı hissetmek diyoruz ya hani, tıka basa değil ama dolu dolu yaşarken ve sorgularken kendimi daha canlı hissetmemi sağladı  ve sağlamaya devam ediyor.

Seçim mesela, küçük yaşlardan beri tabi olduğumuz bir şey ; bazılarımız seçimlerini yaparken daha kendinden emin bazılarımız daha dışa bağımlı. Ee ! tabiki bunda ebeveynlerimizin bize karşı tutumları çok çok etkili. Seçim konusu üzerine ve hayatımda seçerek hayatıma kattıklarım ve seçmeden karşılaştıklarıma baktığımda ne büyük anlamı var bu kelimenin , bu yol ayrımının. Seçimi düşününce seçimlerimi ne kadar özgür yaptığımı ya da yapamadığıma ,zorunluluklarıma bakıyorum. Seçimin koluna giren özgürlük özgürlüğün koluna giren kaygı ve sorumluluk. Başkası bizim yerimize seçimlerimizi yaptığında ,zorunlulukta kaldığımızda; sonuçlarına dair o kişilere yüklenebiliriz. Ama seçim yapmak aynı zamanda; yaptığımız seçimin sonuçlarına da hazırlıklıyım demeyi içinde barındırıyor. Sorumluluk alabilen kişi ,hayatında daha özgür kararlar alır ve seçimlerini kendi yapar. Fakat sorumluluk duygumuzu yeterince sahiplenmiyorsak daha dışa bağımlı kararlar ama sürecimiz yada oluşan sonuçları başkasına atfetme durumu doğmaktadır.Kararlarını daha çok kendi iradesi ile alan kişilere baktığımızda sorumluluk duyguları daha kuvvetli ve özgür bireyler olduklarını gözlemleriz.

Zaman meselesi.Ne kadar da üzerinde kontrol kurulamayan herkes için aynı olan bir durum. Zamana sen uymak zorundasın. Olaylar arka arkaya olurken , insan ilişkierine girip çıkarken; içsel zaman diye bir durum ile karşılaştım. Karşılıklı iki kişinin birbirine hazır olması, iş  süreci ile kişinin birleşimi vs. gibi durumlarda bazen oldurmaya çalışırız, bazen akışında olan oluverir ; içsel zaman, kişinin kendini hazır hissetmesi ile ilgili. Zamanda yolculuk yaparız geçmişten günümüze gelerek aslında o geçmişin şu anımızda etkisine bakarız. Geçmişin pişmanlıkları, geleceğin kaygısı bizim an’ı deneyimlerken zorlanmamıza neden olur. Ordan başka bir kavram giriyor kol kola uzanan o yolculuğa ölüm… bu dört harfli kelime zaman nasıl herkese aynı akıyorsa, onun gibi net ,gerçek olan evet herkesin ölüm zamanı ve sekli farklı olsa da öleceği kesin olan canlılarız. Ölümü düşünmek bir anlamda yaşamımızı düşünmekten geçiyor. Ölüm korkusu , bir anlamda hayal edildiği gibi yaşayamadığı düşüncesine fokuslatıyor. Aslında zor olan ölüm değil , zor olan yaşayamamak. Hop ordan halayın diğer ucu olan yalnızlık kavramına yaklaşıyorum; yalnızlık ,birliktelik ve tek başınalığıda halaya davet ediyor. Yalnız doğuyoruz bu hayatta ve sonra sosyal varlıklar olduğumuz için insanlarla bir araya geliyoruz. Her halükarda bir ötekine temas ediyoruz. Yalnızlığın içimizde doğurduğu duygularıma bakıyorum bende doğurduklara ya da beni sürüklediği noktalara, uzun bir liste oluşuyor yalnızlık diyince içimde.tek başınalık ve birliktelik , biz olma haline dair de farklı bir çok deneyime dahilim. Ama o yalnızlık yok mu o yalnızlık .hem çok yaratıcı hem cok kör noktaları olan. hem tek başınalıkta olan hem birliktelikte hissedilebilen bir durum. Garip nasıl bu kadar birbiri ile örülü her kelime.

Tüm bu varoluşsal kavramlarla isteyerek ya da istemeden yapılan temas bana hayatımı yeniden ve yeniden düşünmeye itti. Düşünerek konuşarak yakınlaşarak bakma cesaretine sahip oldum ; kendi hayatımın mimarı olma yolunda beni heyecanlandırdı. Daha özgür ve daha seçimlerine hakim sorumluluk alabilen yalnızlığı ile barışık ve hayatını dolu dolu yaşayabilmek için bakma cesaretine sahip bir birey yaptı.

 

 

Uzm. Psk. Dan. & Psikoterapist 
Ece Özge Karakuz

Yazılar